31 Ocak 2011 Pazartesi

Ağaç


Kirlendik kelimelerimizle...Hatalar yaptık, canımız yandıkça can yakmak hakkımız sandık, bu bir kısır döngüydü aşkımızı bitiren, içten içe bizi yeyip tüketen, bir kurtçuk misali... Şimdi geriye içi boş bir ağaç kavuğudur bizden kalan ey sevgili....

Gurur Duyuyorum


Şimdi melodiler yükseliyor senin bıraktığın boşluktan...Loş bir ışık edasıyla, sızı verici melodiler..Belki yaraya merhem olmuyor ne zaman ne de başka her hangi bir şey ama inan müzik iyi geliyor açtığın o yaraya; bir bandaj etkisine ihtiyacım var belkide...


Ve...

''Kalbimle gurur duyuyorum..Çalındı, kırıldı, yandı, kandırıldı ama hala çalışıyor.. Her şeye, her acıya rağmen..''

Sadece Ben...





Değişen sadece zaman mı diye soruyorum kendime.Oysa herşey gibi ben de kaybetmedim mi içimdeki küçük kızı...

Deli fırtınalar kopar içimden.bazen coşar da sel olur vurur gönül evlerimi acımadan.Bazen bir hortum olur önüne geleni siler büyük bir vurdumduymazlıkla. Yine de her yağmurdan sonra güneşin bulutların arasından gülümseyişi gibi fırtınadan sonra en derin sessizliğimi yaşarım umarsızca.

Bilmiyorlar,yüreğimde gökkuşağının yedi rengini de tutuyorum ben.Ah bir izin verseler diyorum içimden.Olmuyor,yasaklar konuyor,engeller çıkıyor,Renklerimi de sevmiyorlar tıpkı beni sevmedikleri gibi...

Karmaşığım bu aralar,bıkkınım yaşamaktan,bitkinim nefes almaktan.Artık hayal de kurmaz oldum.İleriye dair ne varsa tüm umutlarımı yitirdim,terk ettim,terk ettirdiler zorla...

Şimdi hayatttan hiçbir beklentim olmadan öylece yaşamaya alışıyorum.En basit,en dikkat çekmeyecek halimle...

Ardıma her baktığımda mecburiyetlerden kaybettiğim şeylerin acısını daha da fazla hissediyorum hücrelerimde.Hele bir de benden şanslı olanların örnekleri gözlerimin önünde süzüldükçe...

Son zamanlarda kimseyle konuşmuyorum.Artık içimdekileri sadece kendime yüksek sesle söylüyorum....

23 Ocak 2011 Pazar

Pembe Gözlüklü Erkekler



‘’Kadın hiç gitmeyecekmis gibi sever; ama yeri gelir hiç sevmemiş gibi gider...’’ güzel sözdür severim kendilerini, hangi zat-ı muhterem söylemişse pek de yerinde söylemiştir bana kalırsa. Nedense erkeklerde hep şu vardır; ‘’abi gidemez seviyo ya koşsun peşimden’’ bla bla bla… Sanırlar ki kadınlar asla vazgeçemezler onlardan vazgeçilmezlerimizdirler, ama ‘’kadın öyle erkeğinki gibi bağıra çağıra gitmez’’, bazen birliktesindir belki  yanında duruyodur ama yoktur sen anlamazsın, çünkü erkek olarak, maddeye takılıdır beynin. (başka türlüsünü beklemek sana haksızlık etmek olurdu zaten.) Neden mi? çünkü sen bedenen yanında olan kişiyi var sayarsın hayatında ama belki de çoktaaannn yol almıştır ruhu düşünceleri senden de bi haber yaşar gidersin saf saf.
Bir de ne var biliyomusun hani şu gerekli gereksiz koyulan yasaklar oluyo ya onlara diyecek laf bulamıyorum inan. Adaletsizce yapılan davranışlar… Kadın sorar ‘’ya ama neden neden’’ kadın cevap ister açıklama bekler ama mantıklısından=) erkek cevaplar ‘’ sen kadınsın ben erkek, yerini bil, kadın şunu yapmaz kadın bunu yapmaz kadın şöyle yaşar bunu eder…’’ lan o kadar çok biliyosunuz madem buyurun siz kadın olun da kadınlık nası oluyomuş bi zahmet bana ve hemcinslerime gösteriverin.Gerçi bugüne kadar ‘’adam’’ olamamış erkekler nasıl olur da  ‘’kadınlık’’ dersi verebilirler orası tartışılır… 
Üzülerek söylüyorum siz erkekler nolur çıkarın artık şu pembe gözlüklerinizi yahu=)