12 Nisan 2011 Salı

Yolun başında bulduklarımızı da yitirdik yar 
Ne yitirdiğimizi bulmaya çalışırken 
Oysa kaybettiğimiz kendimizden başka bişey değildi 
Kaybettin beni sevgili 
Bul beni kendinde, kendini bulduğun bende 
Bul sevgili 
Ne ben sığdım sana, ne sen kışı çevirebildin yaza bende 
Bütün mevsimler ihanet varlığına 
Varlığıyla bana anlam kazandıran insan 
Sevdanın hası suskun olanıdır 
Sus ve git.. 
Anlasana yar 
Ne yeni başlangıç kaldı hayatımızda 
Ne yeni başlangıca adım atacak güç 
Bulmuşken seni düştüm düşlerimden 
İhanet ettin yar, anlamsız kıldın kendini 
Ben kendim kaldım senin anlamsızlığına rağmen 
Sus ve git, git sevgili... 
Gidişin değil kalışın acıtıyor içimi 
Sus ve git yar!


(alıntı)
Senin yerinden oynatamadığın taşlar var, ama benim yok!!!! iyiki yoktun yanımda, Senin yapman gereken kaç tane şeyi ben kendim yaptım biliyor musun sen. Teşekkür etmeye geldim sana, sağol. İyi ki yoktun yanımda. Çok çağırdım seni, çok affetim seni çok yalvardım sana. İyi ki yoktun yanım da o zamanlar. Çünkü şimdi hiçbir şey hissetmiyorum çünkü şimdi sen benim hiçbişeyim değilsin.

zehir

bir kısır döngü bu yaşadığım.adeta her 10 günde bir mutlaka maruz bırakıldığım saçma sebepsiz bir durum...hani hasta olunca 8 saatte bir alınan antibiyotikler var ya, ben sağlıklıyken hasta olmak için her 10 günde bir alıyorum bu zehiri...

8 Nisan 2011 Cuma

insan ne garip varlıktır



bazen kelimeler ardı ardına sıralanmakta, öyle ki anlatacaklarımı bir an önce dökebilmek için satırlara zaman bile yetersiz adeta.bazen de zaman sınırsız ancak söylenecek sözler kurulacak cümleler eksik,kıt kanaat sözcükler...

esasen önemli olan sıra sıra dizili uzun soluklu cümle konvoyları değildir, tasarruflu olabilmek, az cümleyle çok yere ulaşabilmektir...

insan ne garip varlıktır... hep memnuniyetsiz, hep yetersiz, hep karmaşık...